9 Ekim 2010 Cumartesi

manasız

Aşkım bir kaç gündür yazamadım.Eh iş güç bilirsin:) Bugün son gündü ve erken bitti biliyorsun ya ,evdeyim keyif yapıyorum.Ama sen yoksun işte.Sana ,ne hemen gel bitanem çok özledim diyebilme cesaretim var ne de yakınlığım.Ama genede sen keşke hemen gelseydin..
Oturdum masamın başına ,sen çok seversin ya Norah Jones dinliyorum.('Somewhere over the rainbow'.Üstün ingilizcenizle çevirebilirsiniz yanii:)) Bugün resmen sabah erken kalkmıştım ama içim uyuyordu.Otobüse nasıl bindiğimi,geç kalmamak için 376'ya binip sonra 576'yı görünce herkesi ezerek otobüsten inişimi hayal meyal hatırlıyorum.Kahve kokusu uyanmama bir vesil yardım etti.Bu işte bir şey daha öğrendim galiba insanlara dair.İnsanlar evet bir iş sahibi ,doktor..Onlar takım elbiseli birer beyefendi ve hanımefendi belki.Ya da bir çok dertleri sıkıntıları var.Ya da çok mutlulular.Para kazanıyorlar.Ama hepsi en sonunda evlerine dönüyorlar.Yaptıkları ,yapmadıkları hepsi yanlarına kalıyor.Onlara kendimizi belli edinceye kadar akıllarındaki insanlardık biz de .Ama nasıl davranılması gerektiğini gösterdiğimizde kendileri gibi değil de bizim istediğimiz gibi davrandılar.Şaşırmıyorum da artık nasıl bir düzen içerisine kurulmuşluksa bu herkes eninde sonunda evine dönüyor, yanına kendine göre ne kar kalırsa.İşte böyle..
Çok uykum var.Uyumak istediğim yerse çok uzak.Ben onu bekleyeceğim sızana kadar..