28 YAŞ

  Tadınca yaşayamadığın onca güne inat artık 28 yaşındasın...
  Yediğin yemek, yorum yaptığın konular, sahip olduğun sevgiler, dudak büktüğün endişeler, emekli olacağın meslek:) ,tam 28 yaşına göre artık.Ama gülümsediğin şeyler de farklı artık.Tutuğunduğun ümitler de farklı çünkü.Umudun , mutluluğun, beklentilerin hiç bitmesin Aşkım. Tutunduğun her şey seni daha da güzel yerlere götürsün benli ya da bensiz.

   DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN.
                                                                                           

                                                           SENİ ÇOK SEVİYORUM..SENİ ÇOK SEVDİM!..

şimdi bensiz zaman....

Yanımda yoksun canımda yok

Ne çok özledim bilsen ne çok

Sen yoksun faydası yok

Ben yokum ah ben yokum ..

Zaman bizim değerlendirebildiğimiz kadardı.Değerlendirdiklerini hatırlamaksa beni gülümseten tek şey.İlerisi ise şimdilik hayalken ,sadece planken ,sadece düşünebiliyorken..Aslında yalnızken neden korku sarıyor ki beni.Değerlendiremediğimiz zamanlardan mı ???

ilk bekleyiş..

Kendi yalnızlığıma değil üzülüşüm .Bizim yalnızlığımıza ağlıyorum.Sensiz gülmek,sensiz uyanmak,sensiz ayakta kalmak,sensiz sensiz sensiz..Bazen yanımdayken ,sana dokunabiliyorken yanımda olmadığında bile üzülüyordum ya..Sesini duymak nasıl yetecek bana ki.
Yarım sende kaldı bugün.Diğer yarımla idare edeceğim işte.Altı ay çabuk geçer değil mi ???Yani 180 gece sensizim demek .Bir yarım yok demek.Özlem demek,gözyaşı demek,beklemek demek,zor nefes almak demek.Bu altı aya değecek mi diye endişelenmek demek.O kadar çok şey demek ki....
Seni çok seviyorum ,çok özlüyorum..

Gitmeden tutsan elimden düşüyorum da..

Öylesine yorgunum ki.Ve öylesine inanmaya ihtiyacım var ki...Bana bir gün evet ben bunları yaptım ama artık bana inan ,artık bana güven deseydin o zaman yargılamadan bir kez daha ,yorulmadan yeni bir başlangıca doğru,sevdiğimi söyleye söyleye devam ederdim.Ama öyle sıkıştım ki ,bu sıkışıklık beni öyle yordu ki.
Sen ve diğer sen, yüreğimde tek kişilik yer varken ,onu elde etmeye çalışıyorsunuz.Bir yanda sen diğer yanda o olmuyor ki ! Seni o kadar çok seviyorum ki ,eğer sende istemiyorsan diğerini ,gitmeden tutsan elimi, yok öyle biri desen ,olmayacak bir daha desen ..Düşüyorum da !..

Suskunluğum kimedir ,nedir diye sormadım hiç kendime.Soramıyorum ..Suskunluğum kendime mi ne! Çok kalabalık içim.Herkes birşeyler fısıldıyor.Çok da yorgun..Soramıyorum işte.Soluduğum hava bile fazla geliyor artık içime.Gözlerim kapanıyor ve fısıltılar daha da  artıyor git gide.Gözlerimi aralıyorum ve yine öylece susuyorum..

Bir bir..

Sanki beynimde yürüyor düşüncelerim.Sinir uçlarıma basa basa dolanıp duruyorlar.Dışarı çıkmak istemiyorlarmış gibi elimi klavyeme götürdüğümde öylece bekliyorlar.Bana kendini sen anlatsan,beni rahat bıraksalar,klavyeme elimi götürdüğümde özlemimi,sevgimi,ne olduğunu yazsam okuman için.Bir de sen ellerimi tutup bir bir anlatsan...

Bir vakit..

Anlayamamak ,denizin ortasında kalakalmak gibi.Hangi yöne yüzeceğini bilmemek,ne kadar ilerlersen geri dönemeyeceğini bilememek,cesaretini toplayamamak gibi.Şu an ortasındayım...
Farkındayım ama farkında olmak istediğim daha o kadar çok şey var ki.İçimi bulandıran ,cesaretimi kıran şeyleri konuşamıyorum seninle.Hangi yöne yüzeceğimi bilmiyorum.Farkındayım kulaç atmam gerek ama biliyorum her kulaçta yorulacağımı.
Neden ki sadece bir şeye odaklanıp diğerlerini es geçmen..Hayatın boyunca çalışacak olman ,hayatın boyunca beni dinlememen demek olacaksa ,bırakayım kendimi derinliklere.Sana doğru yüzdüğümü ,yanına geldiğimde gösteremeyeceğimi biliyorum.Sana gelmek için kulaç atmış olup,karnım açmış gibi davranmak beni çok incitiyor.Ne nerede yanlış ,nerede doğru bilmiyorum.Savunmaların hep kabullenmelerinin altında yatıyor ama benim için bunu kabullenmenden ziyade beni geldiğim yerden alman için bir kaç kulaç da senin atman önemli
Gecenin bir yarısı işte.Sessizlik ve sensizlik.Banaysa iyi geceler..